Bir kulüp düşünün, şike yalanları ile başkanın 1 senesi çalındı, takım senelerce hak ettiği Avrupa'ya gidemedi. Bir çok futbolcusu zorunlu olarak satıldı ve dimdik ayakta durdu.Fırsatı bulanlar saha içi ve dışı ellerinden gelen her türlü şerefsizliği yapmak için kolları sıvadı.Her gün ulusal haber sitelerinde ateş topları ile haberler yaparak algı operasyonu başlatıldı. Seneler geçti ve bugünlere geldik. 4 Nisan 2015 futbol takımımıza toplu katliam girişimi yapıldı."Ebedi dost" dediğimiz kulüpler, t-shirt bastırdı, asbaşkanları otobüs kullandı dalga geçti. İnsanların beynine yavaş yavaş işlendi aslında vermek istedikleri mesaj ve algılar. 11 Ağustos 2015 Fenerbahçe'mizin iki futbolcusunun içinde seyahat ettiği araç kurşunlandı.Henüz olayın sıcaklığı ile, yine şerefsiz ve ahlaksız bir çok insan bu olayı destekledi.Dış basında Türk futbolu karalandı.Haber kanalları yine 3 maymunu oynadı.Kimisi sadece alt yazı, bazıları ile 1-2 dakikalık son dakika bülteni ile karşımızda oldu.Biz yine biliyoruz, bunun da üzeri örtülmeye çalışılacak ve yine her şey "oldu bitti" mantığı ile geçiştirilecek. Henüz ne 4 Nisan failleri ne de kamera kayıtları açıkça olan bugünün failleri ile ilgili her hangi bir bilgi yok. Belki de var ama biz bilmiyoruz çünkü gizleniyor."O ülkede en çok hangi takımdan nefret ediliyorsa en büyük takım daima odur. Güçlüler hiç bir zaman sevilmez, daima kıskanılır."
-Diego Armando Maradona